Sertleşme Sorunu Tedavisi ve Penis Protezi

Ergenlik döneminden itibaren erkeklerde cinsel işlev beyin, hormonal sistem, kan damarları, kas sistemi, sinirler ve duygusal faktörler gibi birçok farklı mekanizma tarafından yönetilen karmaşık bir süreçten oluşur. Söz konusu mekanizmalardan herhangi birinde meydana gelen duygusal veya fiziksel herhangi bir sorun, bireyde yaş farkı gözetmeksizin sertleşme sorununa zemin hazırlayabilir. Fizyolojik durumlara ek olarak stres, yoğun iş yaşantısı, özel hayatın neden olduğu olumsuzluk, kaygı gibi birçok durum da erkeklerde erektil disfonksiyon olarak bilinen sertleşme sorununa neden olabilmektedir. Mevcut hastalarda ise söz konusu tetikleyicilerin artması, sertleşme sorunlarını şiddetlendirerek daha ciddi olumsuzluklara neden olabilir. Genel olarak fiziksel nedenler ve psikolojik sorunların etkileri sonucunda ortaya çıkan sertleşme sorununun ortaya çıkışında bu iki nedenden herhangi biri veya ikisi bir arada etki gösterebilir.

Hastalarda tedavi yaklaşımı belirlenirken erektil disfonksiyonu oluşturan nedenlerin tam olarak belirlenmesi ve altta yatan sağlık sorunları var ise bunların kesin olarak teşhis edilmesi gerekir. Bu sayede en doğru yaklaşım belirlenerek etkili bir tedavi planı oluşturulabilir. Fiziksel nedenlerle ortaya çıkan sertleşme problemleri orta veya şiddetli derecedeki çoğu hastada tek başına ya da psikolojik nedenlerle bir arada etkilidir. Sertleşme sorununa neden olabilecek bu fiziksel nedenlerden bazıları şunlardır:⁸

• Kalp hastalığı
• Tıkalı kan damarları (ateroskleroz)
• Kolesterol yüksekliği ve penise kan akışını olumsuz etkileyebilen kardiyovasküler hastalıklar
• Yüksek tansiyon
• Diyabet (Halk diliyle şeker)
• Obezite (aşırı kilo)
• Metabolik sendrom (artan tansiyon, yüksek insülin seviyeleri, bel çevresinde yağlanma ve yüksek kolesterol değerleri)
• Hormonal bozukluklar veya herhangi bir nedenle alınan hormon tedavileri
• Parkinson hastalığı
• Multipl skleroz
• Bazı reçeteli ilaçlar
• Sigara ve türevlerinin kullanımı
• Peyroni hastalığı (penis eğriliğine neden olan bir tür sert doku oluşumu)
• Alkolizm ve diğer madde bağımlılıkları
• Uyku bozuklukları
• Prostat kanseri tedavisi ve cerrahisi
• Büyümüş prostat bezi cerrahisi
• Radikal prostatektomi ameliyatı sonrası oluşan sertleşme sorunu
• Pelvik bölgeyi veya omuriliği etkileyen ameliyatlar veya yaralanmalar
• Beyin ve omuriliğe ilişkin hastalıklar
• Felç, multipl skleroz gibi beyin ile vücut arası iletişimi etkileyen sağlık sorunları

Erkeklerde cinsel birliktelik için gerekli olan sertleşme veya diğer adıyla ereksiyon, cinsel istek olarak tanımlanan duygu ile tetiklenir ve beyinde başlar. Anksiyete depresyon gibi psikolojik sorunların varlığı halinde bu cinsel heyecan duyguları olumsuz etkilenebildiğinden sertleşme sorunları ortaya çıkabilir. Bunun haricinde erektil disfonksiyona yol açan daha farklı psikolojik kökenli olumsuzluklardan da söz etmek mümkündür. Bunlardan bazıları şu şekildedir ⁸:

• Stresli yaşam
• Yoğun, gergin veya problemli iş hayatı
• Sosyal ve ekonomik sorunlar
• Psikiyatrik veya mental hastalıklar
• Daha önceden yaşanmış bir cinsel taciz veya istismar öyküsü
• Cinsel performansa ilişkin kaygı
• Partnerler arası birliktelikte görülen sorunlar, ilişki içerisinde söz konusu olan endişe, güvensizlik veya strese neden olabilen herhangi bir durum
• Cinsel davranışlara ilişkin korku, suçluluk gibi duygular
• Gizli eşcinsellik durumu
• Cinsel partnere ilişkin hijyenik problemler

Psikolojik nedenlerden kaynaklanan sertleşme sorunları genellikle basamak tedaviler ile büyük oranda çözüme kavuşturulabilir niteliktedir. Bunların büyük bir kısmında cinsel organ, penise giden kan akışı veya hormonal düzene ilişkin bir sorun söz konusu olmadığından psikolojik tedaviler etkili bir iyileşme sağlayabilir. Bu açıdan da bakıldığında sertleşme sorunlarında altta yatan nedenin araştırılmasının tedavi seyrini belirlemede olan etkisinin ne denli önemli olduğu kolaylıkla görülebilir.

Sertleşmeye ilişkin sorunlarla sağlık kuruluşuna başvuran hastalarda hastanın tıbbi öyküsünün dinlenmesi ve risk faktörlerinin sorgulanması teşhis sürecinin ilk adımını oluşturur. Diyabet hastalığı, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları gibi önemli risk faktörlerinin sorgulanmasının yanı sıra bunlara yönelik taramaların da yapılmasında fayda vardır. Hastanın geçmiş dönemde pelvik bölgeye ilişkin cerrahi operasyon öyküsünün olup olmadığı, farklı bir cerrahi operasyon geçirilip geçirilmediği, radyoterapi veya herhangi farklı bir tedavi alıp almadığı öğrenilir. Bunlara ek olarak geçirilmiş olan kaza ve travmalar, alkol ve sigara kullanımı, akut veya kronik hastalıklar, sürekli kullanılan ilaçlar hakkında da bilgi alınır. Çeşitli ilaçlar, özellikle de psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaç türleri sertleşme sorununa yol açabildiğinden bunların değerlendirilmesi teşhis için oldukça önemlidir. Tüm bu bilgilerin alınmasının ardından hastanın yaşadığı şikayetler detaylı olarak öğrenilir. Sabah ereksiyonunun varlığı ve derecesi mutlaka sorgulanmalıdır. Normal şartlarda sağlıklı erkekler gece uykusu sırasında 3 veya 4 kez sertleşme yaşar. Sabah ereksiyonu da bunun bir parçasıdır. Fiziksel nedenlerden kaynaklı sertleşme sorununda uyku ereksiyonu gerçekleşmez veya daha az görülür. Psikolojik kaynaklı erektil disfonksiyonda ise uyku ereksiyonunda genellikle bir problem görülmez. Dolayısıyla sabah ereksiyonu ve uyku ereksiyonları sertleşme sorununun altında yatan nedenin tespiti ve tedavinin seyrinin belirlenebilmesi açısından oldukça önemlidir.

Penisin sertleşmesi sırasında ağrı veya şekil bozukluğu ya da peniste eğrilik gibi sorunlar görülüyorsa bunlar hakkında hekime bilgi verilmelidir. Söz konusu durumlardan herhangi biri hasta için geçerli ise Peyroni hastalığı olarak adlandırılan bir sağlık sorunu yönünden değerlendirme yapılmasında fayda vardır. Yukarıda da belirtilmiş olan sertleşmeyi olumsuz etkileyen psikolojik faktörler de sorgulandıktan sonra fiziksel muayene uygulanmalıdır. Hastanın genital organları genel olarak muayene edilir ve vücudun çeşitli kısımları da incelenerek damarlar ve nörolojik fonksiyonlar değerlendirilir. Çeşitli muayeneler ile prostatın sağlık durumu ve boyutu hakkında da araştırma yapılabilir. Söz konusu muayeneler erektil disfonksiyona neden olan durumlar hakkında önemli bilgiler verir. Teşhisin tam olarak konulabilmesi için çeşitli kan ve idrar testleri ile bu bilgiler desteklenmelidir. Erkek cinsiyet hormonu olan testosteron, diyabet varlığının araştırılmasında kullanılan kan glikoz düzeyi, prostat hastalıklarında seviyesi artan PSA (prostat spesifik antijen) gibi bazı parametrelerin araştırılması için kan ve idrar testleri yapılabilir. Renkli Doppler Ultrasonografisi ile peniste yer alan damarların sağlık durumları incelenebilir ve damarlardan kaynaklanan bir sağlık sorunu söz konusu ise bu durum tespit edilebilir. Aynı zamanda doppler ultrasonu ile penise enjeksiyon yoluyla uygulanan bazı ilaç tedavilerinden alınabilecek yanıt hakkında da fikir edinilebilir. Elde edilen bulgular hekim tarafından değerlendirilir ve ardından teşhis konulur.

Sertleşme sorununun tek bir nedeni olabileceği gibi birden fazla nedenin bir araya gelmesiyle de erektil disfonksiyon sorunu ortaya çıkabilir. Bu bağlamda sertleşme sorunu nedenleri veya türleri üç farklı grup altında toplanabilir:

1. Psikolojik sebepler (psikojenik erektil disfonksiyon)
2. Fiziksel sebepler (sağlık sorunlarından kaynaklı erektil disfonksiyon)
3. Psikolojik ve fiziksel nedenlerin kombinasyonu

Sertleşme (ereksiyon) sorununun tedavisinde, altta yatan sorunlara göre farklı yöntemlerden yararlanılabilmektedir. Bunun için önce sorunun fiziksel kökenli mi yoksa psikolojik kökenli mi olduğu tespit edilmelidir. Uyku ereksiyonu ve sabah ereksiyonu yaşayan hastaların büyük bir kısmında fiziksel bir sorun söz konusu değildir. Bu durumda psikolojik tedaviler büyük oranda fayda sağlayabilir. Fiziksel nedenlere bağlı olan sertleşme sorunu tedavisi ise dört ana yöntemle tedavi edilebilir. Bunlar şu şekildedir:

1. Ağız yoluyla alınan ilaç tedavisi (PDE5I türevi ilaçlar)
2. Vakum cihazı
3. Penis için enjeksiyon tedavisi
4. Penis protezi

Yukarıdaki dört ana tedavi yönteminin haricinde bir tedaviden çok terapi türü olan ESWT terapisi (şok dalga terapisi) de tedavide kullanılabilen uygulamalardan bir tanesidir. Penis protezi operasyonuna başvurmadan önce tercih edilebilecek son basamak tedavi seçeneklerinden bir tanesi olan şok dalga tedavisi,ESWT cihazları ile gerçekleştirilir. Henüz standart bir tedavi seçeneği olarak kabul edilmese de hekim tarafından önerilmesi durumunda protezden önce uygulanabilen, hastaların bir kısmında olumlu sonuçlar alınmasına fayda sağlayan bir terapidir⁹.

İlaç tedavileri, sertleşme sorunu tedavisi sürecinin ilk basamağını oluşturur. Bu tedaviler söz konusu soruna yol açan nedeni ortadan kaldırmasa da belirli bir zaman için cinsel ilişkiyi mümkün kılacak şekilde penisin yeterli sertleşme düzeyine ulaşmasını sağlar.

Ağız yoluyla kullanılan ilaçlar (PDE5I türev ilaçlar)

Sertleşme probleminde tedavinin ilk basamağını oluşturan oral ilaç tedavisinde PDE5I olarak bilinen bir ilaç grubundan yararlanılır. Uzun adıyla fosfodiesteraz tip 5 enzim inhibitörleri, kısa adıyla PDE5I grubu ilaçlar günümüzde yaygın olarak kullanılan sildenafil, vardenafil, tadalafil, avanafil gibi etken maddeler içerir¹⁰. Bu ilaçlar genellikle cinsel ilişkiye başlamadan bir saat kadar önce oral yolla alınır ve bu sayede ilişki sırasında sertleşme miktarı artırılmış olur. Ağız yoluyla kullanılan ilaçların etkinlik düzeyi, hastalarda erektil disfonksiyonun şiddeti ile yakından ilişkilidir. Hafif ve orta şiddetteki sertleşme sorununda başarı oranı daha yüksektir. İlaçların yan etkileri arasında baş ağrısı, terleme, burunda dolgunluk hissiyatı, kas ağrısı gibi durumlar yer alır, bunlar genellikle hafif ve geçicidir.

Sertleşme tedavisinde kullanılan ilaçların güvenilirliği nedir?

Hasta deneyimleri de göz önünde bulundurularak yapılan klinik çalışmalar, ağız yoluyla alınan PDE5I grubu ilaçların sertleşme sorunu tedavisi için güvenilir olduğunu göstermiştir¹⁰. Yan etkiler hafif ve geçici olduğundan hastanın yaşam kalitesinde önemli bir etkiye neden olmaz. Etken maddeye göre yan etkilerde bazı farklılıklar söz konusu olabilir. Bundan kaynaklı olarak sırt ağrısı, görmeye ilişkin geçici sorunlar gibi farklı yan etkiler de gözlenebilir. Ciddi kalp hastalıkları bulunan kişiler için sertleşme tedavisi ilaçlarının kullanımı genellikle önerilmez. Bu konuda hekiminizin görüşlerini dikkate almanız ve buna göre hareket etmenizde fayda vardır.

Ağız yoluyla alınan ilaçlardan farklı olarak, vücutta belirli bir bölgeye uygulanan ilaçlar topikal tedavi ilaçlarıdır. Sertleşme sorunu tedavisi için bir yöntem olarak kullanılan idrar yoluna ilaç uygulaması, bir topikal tedavi yöntemidir.

İdrar Yoluna İlaç Uygulaması

Bir diğer tedavi yöntemini oluşturan idrar yoluna ilaç uygulaması, küçük boyutlu bir plastik silindirin penis içerisine idrar yolundan yerleştirilmesi, bu yolla alpr*stadil gibi bir etken maddeli jel yapıdaki ilacın verilmesi ile gerçekleştirilir. İlişkiden 15 dakika gibi kısa bir süre önce uygulanan bu ilaç peniste gerekli sertleşmeyi sağlar. İdrar yolunda yanma gibi hafif ve geçici nitelikte yan etkiler görülebilir.

Erektil disfonksiyon veya sertleşme sorunu tedavisi için sıklıkla tercih edilen bir diğer tedavi türü ise enjeksiyon tedavisidir. Penis içi enjeksiyon olarak da adlandırılan bu yöntem genel olarak penis damarlarının genişletilmesini ve sertleşmenin artırılmasını hedefler.

Penis İçi Enjeksiyon

Penis içi enjeksiyon tekniğinde penisin içerisinde deri üzerinden ince yapılı bir iğne ile damar genişletici ilaç enjeksiyonu yapılır. Penis dokusunun gevşemesi ve damarların genişlemesi sonucunda penis büyür, böylelikle ereksiyonu sağlayan kanalların aldığı kan miktarı artar. Sonuç olarak cinsel ilişki için gerekli olan sertleşme elde edilmiş olur. Önceki dönemde ağız yoluyla alınan ilaç tedavilerini denemiş, ancak bu tedaviden yeterli sonuç alamamış olan hastalar penis içi enjeksiyon tekniği tercih edebilirler. Kolay bir uygulama olması nedeniyle bu işlem ev ortamında hastaların kendi başlarına uygulayabilmesi açısından da uygundur. Tek uygulama için gerekli olan uygun doz hastaya özgü olarak belirlendikten sonra cinsel ilişkiden on beş dakika öncesinde enjeksiyonun gerçekleştirilmesi yeterli olur. Elde edilen sertleşme ortalama yarım saat süre boyunca devam eder. Penis içi enjeksiyonda kullanılan ilaçlar genellikle kombinasyon şeklindedir. Papaverin, fentilamin gibi bazı etken maddelerden oluşan kombinasyonlar, enjeksiyon içeriğini oluşturabilir. Bu tedaviyi alan hastalarda sertleşme esnasında bir miktar ağrı söz konusu olabilir. Ek olarak uzun süre boyunca bu tedaviyi kullanan hastalarda peniste sert yapıda bir doku gelişebilir. Bu olasılıklar nedeniyle penis içi enjeksiyon tedavisi alan hastalar düzenli olarak üroloji uzmanlarının kontrolünden geçmeli, uzun süre boyunca bu tedavinin kullanımından ise kaçınılmalıdır.

İlaç ve enjeksiyon tedavilerinin yeterli sonuç vermediği durumlarda uygulanan bir diğer sertleşme sorunu tedavisi yöntemi ise vakum cihazı kullanımıdır.

Vakum Cihazı

Sert yapılı bir plastik silindir, vakum pompası ve lastik ya da kauçuktan üretilmiş bir sıkıştırma bandından oluşan vakum cihazları, peniste hedeflenen sertleşmenin gerçekleşmesini sağlamak için kullanılır. Cihazın yerleştirilmesi için öncelikle penise kayganlaştırıcı jel uygulaması yapılır. Ardından penis, kenarlardan hava almayacak şekilde silindirin içerisine yerleştirilir. Vakum cihazının basit düzeneği sayesinde silindirden dışarıya doğru hava pompalanır. Bu sayede içeride oluşturulan vakum etkisi, penis kanallarına hızlı bir kan akışına yol açarak penisin sertleşmesini sağlar. Söz konusu silindirin serbest olan ucunda sıkıştırma lastiği yer alır. Bu lastik vakum ile ereksiyona geçmiş olan penisin köküne doğru çekilerek yerleştirilir. Silindir penisten çıkarıldıktan sonra bu sıkıştırma lastiği, peniste oluşan sertliğin devamlılığını sağlar. Ancak sıkıştırma lastiği veya bandı penis üzerinde otuz dakikadan fazla tutulmamalıdır. Bu bant çıkarılana dek sertleşme devam eder. Tedavinin birçok kişi için kolay ve hızlı olması, herhangi bir kalıcı cihaz yerleştirilmesini gerektirmemesi gibi nedenlerden dolayı vakum cihazları sertleşme probleminde sıklıkla tercih edilen bir tedavi yöntemidir.

Şiddetli derecedeki sertleşme sorunu tedavisi sürecinde ilaç, enjeksiyon veya vakum cihazı gibi basamak tedavilerden başarılı sonuç alınamayabilir. Bununla birlikte her cinsel ilişkinin öncesinde ilaç kullanımı, enjeksiyon veya vakumlama gibi bir işlemin gerçekleştirilmesi cinselliğin doğal gelişimini olumsuz etkileyip hastayı psikolojik açıdan zor bir duruma sokabilir. Bu gibi nedenlerden dolayı hastalar zorunlu olarak ya da kalıcı çözüm gerekliliği nedeniyle penis protezi kullanmaya karar verir. Bu protezler cerrahi operasyonlar yardımıyla penise yerleştirilir ve kalıcıdır.

Penis Protezi

Tıbbi adıyla ise penis protezi, cerrahi yöntemlerle penis içerisine iki adet silikon silindirin yerleştirilmesi ile gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. İdrar yapma, orgazm, boşalma ve üreme fonksiyonları üzerinde herhangi bir olumsuz etki oluşturmayan penis protezi üç farklı türdedir. Bunlar şu şekildedir:

• Tek parçalı (malleable) protez
• Şişirilebilen 2 parçalı yarı sert protez
• Şişirilebilen 3 parçalı protez

Şişirilebilen penis protezlerinde sıvı, rezervuardan silindirlere doğru pompa yardımıyla iletilirken penis de doğal bir şekilde yavaş yavaş sertleşir. Cinsel ilişkinin ardından pompanın yanında yer alan bir tuşa basıldığında silindirlerde toplanan sıvı yeniden rezervuarlara döndürülür ve penis yumuşak haline geri döner. Diğer protez türlerine oranla şişirilebilen penis protezleri, daha yüksek başarı oranına ve daha doğal bir görüntüye sahip olması nedeniyle sıklıkla tercih edilir. Penis protezleri erektil disfonksiyonda son tedavi basamağını oluşturur ve genellikle diğer basamak tedavilerden fayda elde edemeyen hasta gruplarında tercih edilir. Özellikle diyabet (şeker) hastaları, prostat kanseri, mesane kanseri gibi nedenlerle cerrahi tedavi veya radyoterapi (ışın tedavisi) almış olan hastalar penis protezinin uygulandığı hastaların büyük bir çoğunluğunu oluşturur. Hem bu grupta yer alan erkek hastalar hem de partnerleri için penis protezleri konforlu ve yüksek hasta memnuniyeti sunan bir tedavi yöntemi teşkil eder.

Penis protezleri çeşitleri ve modelleri nelerdir?

Penis protezleri 3 farklı çeşitten oluşmaktadır.

• Tek parçalı bükülebilir penis protezi / Malleable penis protezi
• İki parçalı yarı sert penis protezi / penis protezi
• Üç parçalı şişirilebilir penis protezi / penis protezi

Her penis protezin farklı boy ve çapları ve hastalara göre türleri vardır.

Üç parçalı şişirilebilir penis protezi özellikleri nelerdir?

Şişirilebilen penis protezleri arasında 3 parçalı protezler işlevsel kullanım imkanı sunmaları nedeniyle sıklıkla tercih edilir. Bu protezler penisteki silindirlerin yanında bir adet rezervuar ve bir adet pompa içermesi nedeniyle üç parçalı protez olarak adlandırılır. Diğer protez türlerine göre en önemli farkı, içinde vücuda herhangi bir zararı bulunmayan bir tür serum bulundurmasıdır. Söz konusu serum rezervuar adı verilen ayrı bir parça içerisinde dolu haldedir. Rezervuar, karın içerisindeki boşluğa penis protezi ameliyatı esnasında yerleştirilir. Anestezi altında yapılan ve hastada ağrıya yol açmayan peis protezi ameliyatlarında üç parçalı şişirilebilir protezler cinsel ilişki için gereken tam ve kaliteli sertliğin elde edilmesinde üst düzey etkiye sahiptir. Cinsel ilişkiden önce şişirilen penis protezi, ilişki sonrasında pompada bulunan düğme yardımıyla yeniden rezervuara boşaltılır ve penis yumuşar. En gelişmiş penis protezi türü olan üç parçalı şişirilebilir penis protezleri aynı zamanda hasta memnuniyetinin de en yüksek olduğu protez türünü oluşturur. Ömür boyu garanti imkanı sunan bu protezler kendi içinde 2 farklı türe sahiptir:

• Enine Genişleyen Penis Protezi: Bu tür protezler enine genişlemeleri sayesinde tam bir sertleşme sağlar.
• Enine Genişleyen ve Boyuna Uzayan Penis Protezi: Hastanın vücut yapısına uygun olması halinde tercih edilebilen bu protezler hekim tarafından yapılacak muayene sonucunda hastaya uygun olduğunun tespit edilmesi halinde tercih edilebilir. Diğer protezlere göre farkı boyuna da uzama sağlamasıdır. Tam sertleşme sağlayan enine genişleyen ve boyuna uzayan penis protezleri çift için cinsel ilişkiden alınan hazzı artırabilir. Ancak anatomik yapıya uygunluk açısından yapılacak muayene çok önemlidir.

Tek parçalı bükülebilir penis protezi özellikleri nelerdir?

Bükülebilir tek parçalı penis protezi tiplerinde hasta ilişki sırasında penisi düzleştirmekte, bitiminde ise bükerek iç çamaşırında saklamaktadır. En ekonomik çözümdür. Her hastaya uygun olmayabilir. Hekiminizin yapacağı muayeneye göre karar vermenizde fayda vardır.

Penis protezi operasyonu, hastaya ve uygulanacak olan proteze göre değişmekle birlikte genel anestezi veya lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Lokal (spinal) anestezi uygulanması halinde vücudun yalnızca belden aşağıda kalan kısmı uyuşturulur. Her iki anestezi türünde de hasta için herhangi bir ağrı, acı söz konusu değildir. Anestezi uygulandıktan sonra cerrah, penisin üzerinde ve penisle testisin arasında kalan bölümde ince bir kesi açarak ameliyata başlar. Bu kesi yardımıyla sertleşme kanalları ortaya çıkarılır. Hastanın vücut yapısına uygun olan doğru uzunluktaki penis protezi, özel aletler ve teknikler kullanılarak açılan kanallara yerleştirilir. Bu işlemin ardından üç parçalı şişirilebilir protez kullanımı söz konusu olduğunda karın duvarının arka kısmına rezervuar yerleştirilir. Testislerin arka kısmına ise pompa yerleştirilir. Bu işlemlerin ardından protezin tüm parçaları özel konnektörler yardımıyla birbiriyle bağlantılı hale getirilir. Operasyonun başında açılan ufak kesi dikilip yara bölgesi temizlendikten sonra ameliyat sona erer. Çoğu durumda penis protezi 24 saat kadar bir süre boyunca şişirilmiş halde tutulur. Burada amaç protezin kanallar içerisine daha iyi bir şekilde oturmasıdır. Yine cerrahın tercihi ve operasyonun koşulları doğrultusunda ameliyat yerinde kan birikimini önleyen ince bir hortum (dren) ve idrar sondası yerleştirilebilir. Bu durumda ameliyattan bir süre sonra bunların da çıkarılması gerekir.

Penis protezi ameliyatı başarı oranları nelerdir?

Bu grup hastada penis protezi yerleştirilmesi %90′a¹ varan hasta memnuniyeti oranlarıyla sonuçlanmıştır.

Penis protezi fiyatları nelerdir?

Penis protezi ameliyatları, hem özel hem de devlet hastanelerinde başarıyla gerçekleştirilebilmektedir. Bu operasyonun Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından kısmen ödenmesi için bazı tıbbi endikasyonların (gerekli şartların) karşılanması gerekmektedir. Bu endikasyonlara örnek olarak diyabet (şeker hastalığı), prostat ameliyatı geçirmiş olmak, omurilik hasarı ya da pelvik bölgede yapılmış cerrahi işlemler sayılabilir.

Penis protezi maliyeti, tercih edilecek protezin tipine ve ameliyatın yapılacağı sağlık kuruluşuna bağlı olarak değişkenlik gösterir. Ameliyat sonrası hastanede geçirilen süre de toplam maliyete etki edebilir, bu durum maliyetin artmasına veya azalmasına yol açabilir. Penil protez implantasyonunun kapsamı ve toplam tedavi maliyeti, kişisel durumlara göre farklılık göstermektedir. Birçok vakada, sertleşme bozukluğu tedavisi için SGK desteğinden yararlanmak mümkündür, zira sertleşme bozukluğu vakalarının çoğunda genellikle eşlik eden başka sağlık sorunları bulunmaktadır. SGK ve özel sigorta kapsamında bu tedavilerin ne ölçüde desteklendiğini öğrenmek için, bulunduğunuz bölgedeki ürün sağlayıcı firmayla doğrudan iletişime geçmek en uygun yoldur. Ayrıca, penis protezi ameliyatı yapan doktorlar, merkezler ve hastaneler hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. 

Penis protezi SGK kapsamında mıdır?

Penil protez implantasyonunun fiyatı, tercih edilen protezin türüne ve ameliyatın gerçekleştiği sağlık merkezine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Ek olarak, cerrahi işlem sonrasında hastanede geçirilen sürenin uzunluğuna göre toplam maliyet artabilir ya da azalabilir. Bu tedavi hizmetinin kapsamı ve toplam maliyeti, spesifik durumlara göre değişebilir. Ayrıca, bu tür operasyonlar için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) desteğinden kısmi olarak yararlanmak mümkün olabilir, çünkü erektil disfonksiyon vakalarının çoğunda sıklıkla bir başka sağlık problemi de mevcuttur. SGK ve özel sigortaların erektil disfonksiyon tedavilerini ne ölçüde karşıladığını anlamak için, direkt olarak tedavi sağlayıcısı firma ile irtibat kurmak en uygun yoldur.

Penis protezi dışarıdan belli olur mu?

Özel cerrahi teknikler ile takılan mutluluk çubukları tümüyle penisteki derinin altına gizlenir ve dışarıdan kesinlikle belli olmaz. Kişi partneriyle ilişkiye girmeden hemen önce üç parçalı şişirilebilir protezdeki pompaya birkaç kez basarak şişirme/kaldırma işlemini gerçekleştirir. İlişki için yeterli seviyede şişen protez hazır hale gelir. Dışarıdan görüntüsü ve duruşu normal bir penisteki doğal görüntüyle tamamen aynıdır. Malleable bükülebilir tek parçalı penis protezin de ise elinizle dik hale getirmeniz ve ilişki sonrası sağa veya sola bükerek gizli hale getirmeniz gerekir. Tek parçalı protezlerin 3 parçalı penis protezlerine göre kullanımları daha basit ve pratiktir ancak devamlı ereksiyon halinde olması nedeniyle 3 parçalı protez kadar doğal bir görünümü yoktur. Ancak bu protez de partneriniz tarafından ve dışarıdan kesinlikle fark edilmez. Zevk alma ve boşalma yönünden de hiçbir farkı yoktur.

Penis protezi hangi hastanelerde takılır? Sertleşme sorunu tedavisi hangi hastanelerde uygulanır?

Penis protezi ameliyatları özel veya devlet hastanelerinde kolaylıkla yapılmaktadır. Yaşadığınız bölgedeki yetkili firma ile irtibata geçerek kısmi SGK ödeme kapsamını, maliyetini ve penis protezi çeşitleri hakkında kapsamlı bilgi, bu ameliyatı yapan doktorlar ve hastaneler hakkında çok daha ayrıntılı bilgileri alabilirsiniz.

Prostat kanseri ameliyatı sonrası sertleşme sorunu

Prostat kanseri nedeniyle cerrahi tedavi almış olan hastalarda ameliyat sonrasında cinsel yaşam, hastalığın evresine ve tercih edilen operasyon tekniğine göre değişen oranlarda etkilenebilir. Prostat kanseri ameliyatı olarak adlandırılan bu operasyonlarda prostatın komşuluğunda bulunan ve penise giden sinirlerin hasar görme olasılığı söz konusudur. Böyle durumlarda ameliyat sonrası sertleşme sorunları gözlenebilir. Bu sorun bazı hastalarda ameliyattan altı ay veya bir yıl sonraki süreçte kendi kendine düzelir. Sinir hasarının iyileşme sürecinin hızlandırılması adına bazı durumlarda hekimler tarafından penis kanlanmasını artıran, oral yolla alınan ilaç tedavilerinde kullanılan ilaçlarla (PDE5I) destek yoluna gidilebilir. Hastaların bir kısmı için erken dönemde yapılan bu tedaviler penis sertleşmesine ilişkin sorunların düzelmesini hızlandırabilmektedir. Bazı hastalarda ise prostat kanseri ameliyatından sonra oluşan sertleşme sorunu kalıcı niteliktedir. Bu durumda penis protezi tek kalıcı tedavi yöntemini oluşturur. Hastalarda 6 ay ile 1 yıl sürebilen bu iyileşme süreci beklendikten sonra halen devam eden sertleşme sorunu durumunda hastanın diğer sağlık sorunları da göz önünde bulundurularak penis protezi için planlama yapılabilir.

Diyabet hastalığı ve sertleşme sorunu

Yapılan çalışmalar özellikle erkek diyabet hastalarında damarsal yapılardaki bozulma nedeniyle ciddi oranlarda erektil disfonksiyon yani sertleşme sorunu görüldüğünü göstermiştir. Aşağıda bu konuda yapılmış bir çalışmaya ait yazıyı okumanızda fayda olabilir.

Bu araştırma2, diyabetli hastalarda cinsel disfonksiyon (CD) prevalansını ve bunu etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini diyabetli 147 kadın, 127 erkek toplam 274 hasta oluşturmuştur. Veriler, sosyodemografik özellikleri ve risk faktörlerini içeren genel bilgi formu, Kadın Cinsel Fonksiyon İndeksi (FSFI), Ereksiyon İşlevi Uluslararası Değerlendirme Formu (IIEF), Yaşam Kalitesi Ölçeği (SF-36), Depresyon Ölçeği, Copersmith Benlik Saygısı Ölçeği ve Beden İmajı Ölçeği ile toplanmıştır. Çalışmamızda kadınların %54,4’ünde CD, erkeklerin %48’inde CD saptanmıştır. Kadınlarda en fazla etkilenen alan cinsel istek (%67,3) ve uyarılma (%45,6), en az etkilenen alan lubrikasyon (%27,9)’dır. Erkeklerde en fazla etkilenen alan erektil fonksiyon (%33,1) ve genel tatmin (%23,6), en az etkilenen alan cinsel istek (%6,3)’tir. Erkek olguların %42,6’sında hafif, %42,6’sında orta, %14,8’inde ağır derecede erektil disfonksiyon (ED) saptanmıştır. Olgularda yaş, öğrenim seviyesi, obezite, hipertansiyon, menopoz, HbA1c ve LDL düzeyleri, diyabet süresi, kullanılan ilaçlar, retinopati, vaskülopati, nefropati, diyabetli ayak gibi faktörlerin CD oluşumunu etkilediği saptanmıştır. CD’u olan kadın olgularda yaşam kalitesinin tüm alt boyut puanları, erkek olgularda ise ağrı hariç tüm yaşam kalitesi alt boyut puanları düşüktür. CD’u olan kadın olgularda depresyon ve benlik saygısı; erkek olgularda ise depresyon ve beden imajı daha düşüktür. Sonuç olarak hem metabolik hem de psikososyal faktörler CD’yi etkilemektedir. Bu nedenle diyabetli hastalarda CD değerlendirilirken metabolik faktörlerle birlikte psikososyal faktörler de ele alınmalıdır.

Peyroni hastalığı (Penis Eğriliği) ve sertleşme sorunu

Penis boyundaki, esnek penis dokusu içerisinde (penisin etrafındaki cilt altında) fibrotik sert plak oluşumuna Peyroni Hastalığı denir. Peniste görülen eğrilikler doğuştan veya sonradan da oluşabilir. Daha sonra meydana gelen eğriliklere neden olan durum genellikle Peyroni hastalığı denen bu rahatsızlıktır. Fibroz sert plak penis sırtında veya her iki tarafında bazı durumlarda birkaç yerde birden olabilir. Ereksiyon halindeki peniste rahatsız edici, istenmeyen normal dışı bükülmelere ve açılanmaya neden olur. Bükülme sertleşmiş peniste plağın bulunduğu yerin sertleşememesi nedeniyle ters tarafında olur. Bu da esnek dokunun karşı tarafta simetrik esnekliğini kaybetmesinden dolayı oluşur.

Penisinizin ereksiyon halindeki görüntüsünden rahatsız oluyor ve ilişkiye girmekte zorlanıyorsanız, bu durum artık geç kalınmadan tedavi edilmesi gereken bir durum sayılır.

Penisteki plak oluşumu arttıkça penis boyunda kısalmalar da oluşacaktır.
Peniste ağrı veya kitle hissi varsa ilk hissedildiğinde geç kalmadan hemen doktora başvurulmalıdır. Tedavi edilmezse cinsel hayatınızı olumsuz etkileyebilir.

Radyoterapi sonrası sertleşme sorunu

Prostat kanseri tedavisi için radyoterapi (ışın tedavisi) alan bazı hastalarda sertleşme sorunu görülebilir. Bu nedenle kanser sürecinde ışın tedavisi alan hastalar, cerrahi operasyon geçirenler kadar yüksek oranda olmasa da sertleşme sorunu tedavisine ihtiyaç duyabilirler. Radyoterapinin hemen ardından hastalarda herhangi bir erektil disfonksiyon söz konusu olmasa da penisin sertleşme yeteneği ameliyattan sonraki süreçte kademeli olarak azalabilir. Bu durumun altında yatan nedenin ameliyat sonrası oluşan fibroz dokuların zamanla ilerlemesi olduğu tahmin edilmektedir. Cinsel fonksiyon kaybına uğrayan hastalarda kanser tedavisinde belirli bir evreye gelindikten sonra, onkolojik tedavi sürecini yöneten hekimlerle üroloji uzmanlarının görüş alışverişinde bulunması sonucunda, uygun zamanda sertleşme sorunu için tedaviye başlanabilir.